Beşer kişilik takımlar halinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 m olan pota
adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm
dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır.James Naismith'in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.
Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de
yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla
geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun
sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer
dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler
oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu"
anlamına gelen basketbol adı verilmiştir.
Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı aşarak bütün
okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik
salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve
heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış
ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline
gelmiştir.
Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı
sırasında, basketbolun Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin
büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece
Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900
yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını
düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir.
Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından New York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.
Uzakdoğu'da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan
başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük
kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası
karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli
katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA), uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya
Basketbol Federasyonları'nın işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her
dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği şehirde toplanarak,
basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural
değişikliklerini yapmaktadır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976'da
katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır.
Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki
basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları
değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun
alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta
yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı
olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar
çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve
çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir
bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur.
Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden
geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık
75-78 cm, ağırlığı 600-650 gramdır.•
basketbol
• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir
takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi
yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında
yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek
elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda
uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma
periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına
sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası
verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24
saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top
kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing),
şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu
top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına
sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak
zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu
değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan
oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri
ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward)
oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna
dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının
toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne
ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış
kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden
dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin
dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan
saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de
oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından,
oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi
arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar.
Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top
oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç
sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak
değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan
başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri
2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme,
topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post
içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan
bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul
cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde
bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma
hakkı kazanır.
Bir basketbol topu
• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine
göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa,
atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı
olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki
"takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o
zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural,
ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de
ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına
dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme,
sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b)
iki serbest atış hakkı verilir.Basketbol şu anda dünyada en iyi oyun
olarak gösteriliyor.En iyi ligler ise NBA ve NCAA (kolejler arası
profesyonel basketbol) olarak bilinir
adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm
dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır.James Naismith'in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.
Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de
yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla
geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun
sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer
dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler
oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu"
anlamına gelen basketbol adı verilmiştir.
Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı aşarak bütün
okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik
salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve
heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış
ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline
gelmiştir.
Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı
sırasında, basketbolun Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin
büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece
Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900
yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını
düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir.
Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından New York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.
Uzakdoğu'da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan
başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük
kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası
karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli
katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA), uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya
Basketbol Federasyonları'nın işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her
dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği şehirde toplanarak,
basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural
değişikliklerini yapmaktadır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976'da
katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır.
Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki
basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları
değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun
alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta
yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı
olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar
çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve
çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir
bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur.
Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden
geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık
75-78 cm, ağırlığı 600-650 gramdır.•
basketbol
• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir
takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi
yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında
yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek
elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda
uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma
periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına
sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası
verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24
saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top
kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing),
şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu
top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına
sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak
zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu
değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan
oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri
ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward)
oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna
dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının
toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne
ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış
kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden
dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin
dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan
saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de
oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından,
oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi
arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar.
Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top
oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç
sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak
değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan
başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri
2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme,
topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post
içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan
bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul
cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde
bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma
hakkı kazanır.
Bir basketbol topu
• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine
göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa,
atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı
olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki
"takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o
zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural,
ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de
ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına
dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme,
sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b)
iki serbest atış hakkı verilir.Basketbol şu anda dünyada en iyi oyun
olarak gösteriliyor.En iyi ligler ise NBA ve NCAA (kolejler arası
profesyonel basketbol) olarak bilinir