<< EfSaNeLeR >>
1.
Akıllı purocu
Amerika'da bi adam çok değerli ve ender bulunan purolardan bir kutu almış ve bunları her türlü yangına karşı sigortalattırmış. Adam purolarını keyifli keyifli içmiş, sonra da tam sigortanın son taksidinin ödeme günü geldiğinde, "Purolarım seri yangınlar sonucunda yandı. Zararımı karşılayın" diyerek sigorta şirketine başvurmuş. Şirket taabi ödeme yapmayı reddetmiş. Gerekçe de, puroların "alışılmış" yöntemlerle yanmasıymış. Bunun üzerine adam da mahkemeye başvurmuş.
Hakim davayı adamın lehine sonuçlandırmış; çünkü elindeki sigorta poliçesinde "kabul edilemez yangınlar" diye bi madde yokmuş, purolar her türlü yangına karşı sigortalıymış. Şirket karşı davanın uzun süreceğini ve sonunda da başarılı olunamayacağı ihtimalinin yüksek olduğunu gördüğünden kararı kabul etmiş. Adama "zararı" karşılığında tam 15 bin Amerikan doları ödenmiş.
Olay asıl bundan sonra başlıyor: Sigorta şirketi adam parasını tahsil ettikten sonra polise başvurmuş ve purocuyu 24 kundakçılık olayından suçlu göstererek tutuklattırmış. Sigorta poliçesini ve mahkemedeki ifadesini de delil olarak mahkemeye sununca adamın kaçacak yeri kalmamış. Bizimki ender bulunan puroları bilerek ve isteyerek "kundaklamak" suçundan hepsi başına birer aydan toplam 24 ay hapis cezasına çarptırılmış!
2.
30 milyarlık fatura
Beraber yaşayan bir çift ilişkisini bitirmek üzereymiş. Yalnız bu kavgalı bir ayrılıkmış. O aralarda adam uzak yere, iki haftalığına iş seyahatine çıkmış. Evden ayrılırken de kıza “Sana ait ne varsa topla götür, benim bi iğneme bile dokunma. Döndüğümde seni bu evde görmek istemiyorum” demiş.
Adam seyahatten döndüğünde, korktuğunun aksine, kız arkadaşının sadece şahsi eşyalarını toplayıp gittiğini görmüş. Ortalık son derece düzenli, herşey yerli yerindeymiş. Yalnız yatak odasına girdiğinde telefonun açık olduğunu farketmiş, ahizeyi kulağına götürmüş ama karşıda kimse yokmuş. Bi süre sonra bi kadının konuşmasına benzer bi’şeyler duymuş ama çok parazit olduğundan hiç bir şey anlamamış ve telefonu kapatmış. Ama bir kaç hafta sonra telefon faturası geldiğinde acı gerçek ortaya çıkmış. Faturanın tutarı tam tamına 30 milyarmış. Bu paranın neredeyse tamamı, Almanya’daki otomatik hava tahmin raporu veren bi numarayla yapılan uzun görüşmeden kaynaklanıyormuş.
3.
Gökten düşen inek
Japon Denizi’nin ortasında, bi gemi enkazına tutunmuş 3-4 Japon balıkçı, Sahil Güvenlik tarafından kurtarılmış. Yetkililer o gün havanın son derece açık olmasına rağmen gemilerinin nasıl olup da battığını sorduğunda, balıkçılar inanılması güç bi hikaye anlatmış. Güya gökten, güvertenin tam ortasına kocaman bi inek düşmüş. Bunun açtığı delik yüzünden de gemileri bir kaç dakika içinde batış. Sahil Güvenlikçiler inanmamış tabi bu hikayeye. Adamlardan şüphelenip gözlem altına almışlar. Balıkçılar birkaç hafta nezarette kaldıktan sonra serbest bırakılmış. Çünkü adamlar gerçekten de yalan söylemiyormuş:
O dönemde bi Rus askeri uçağı Japonların hava sahasını ihlal etmiş. Japon hükümeti de doğal olarak Rusya’dan olayı soruşturmasını istemiş. Rusların istemeye istemeye, yarım ağız yaptığı açıklamadan sonra “gökten düşen ineğin” sırrı da çözülmüş. Dışişleri’nin gönderdiği özür mektubu aynen şöyleymiş. “Maalesef askeri kargo uçaklarımızdan birinin personeli emirlere uymayıp, kuraldışı davrandığından hava sahanız ihlal edilmiştir. Kaptan Pilot Yüzbaşı Arnsky’nin verdiği ifadeye göre uçağa, çalıntı olduğunu tahmin ettiğimiz bi inek alınmış. Ancak havalandıktan bi süre sonra soğuktan huysuzlaşan inek zaptedilemez bi şekilde sağa sola koşmaya başlamış. İneğin koşuşturmaları da uçağın dengesini bozmuş. İşte bu sırada yaşanan panik sırasında rota değişerek hava sahanıza girilmiştir. 30.000 fit yükseklikte ortaya çıkan bu problem ancak inek dışarı atılabildikten sonra çözülmüş ve eski rotaya dönülebilmiştir. Sizden, ortaya çıkan ihlal için özür dileriz. Olayın sorumluları ivedi bir biçimde cezalandırılacaktır.”
4.
Soğuk hava
Amerika'nın kuzeyinde bir yerlerde yeni tanışmış iki genç haftasonu kaçamağı için bir kayak merkezine gidiyorlarmış. Dışarıda fena bir soğuk varmış, acayip de kar yağmaktaymış. Çift tanışma çabaları içinde hafiften flört vaziyette, kikirdeyerek, oynaşarak hava koşullarının elverdiği ölçüde yol almaktaymış.
Ancak kızın çişi gelmiş. Delikanlı biraz dayanmasını rica etmiş. Bir süre daha gitmişler ama kız dayanamaz hale gelmiş: "Duralım, ben arabanın arkasında hallederim" demiş. Durmuşlar, kız inmiş arabayı kendisine siper etmiş, pantolonunu indirip işini görmeye başlamış. Çocuk centilmen bir tavır içinde kafasını çevirip bir kez bile bakmadan kızı beklemiş.
Kızcağız işini bitirmiş ama ayağa kalkmaya çabalıyor, ama bir türlü kalkamıyormuş. Çünkü çömelirken kalçasını metal tampona yaslamış, hava sıfırın altında olduğundan yapışıp kalmışmış. Pantolonu inik bir vaziyette olduğundan, yeni tanıştığı çocuğa da seslenip yardım istemekten utanıyormuş. Arabayı itmiş, montunu çıkarıp, kalçasına sürterek ısıtmaya çabalamış ama nafile. En sonunda can havliyle yardım istemiş delikanlıdan.
Delikanlı zaten iyice meraklandığından kopup gelmiş ki, manzara fena. Bir süre apışıp kaldıktan sonra, durumu anlayıp kızı kurtarmaya çabalamış. Ne yaptılarsa olmamış. En sonunda çocuğu aklına bir fikir gelmiş, ama bu yaşadıkları rezaleti ikiye katlayacağından, söyleyemiyormuş. Kız yerde otururken donma raddesine geldiğinden, fazla dayanamamış ve aklına gelen çözümü kıza açmış. Kız haliyle duyar duymaz "Hayır! Olamaz" şeklinde itiraz etse de; biraz düşününce başka çare olmadığını kabul etmiş. Böylece delikanlı fermuarını indirip, kızın kalçasına işemeye başlamış. Sonuçta kız kurtulmuş. Ama çift kayak merkezine kadar birbirleriyle tek kelime konuşmadan gitmiş ve ayrı odalar tutmuşlar. Böylece muhtemel bir beraberlik, son yılların en garip sakarlığı yüzünden başlamadan bitmiş.
5.
4 feet 8,5 inch
Dünyanın en gelişmiş ulaşım sistemi olan uzay gemilerinin füzelerinin genişliği 4 feet 8,5 inch imiş. Yani yaklaşık 1 metre 42 santim. Böyle modern bir araç için tuhaf olan bu rakamın ilginç bir hikayesi var.
ABD’de demiryollarının ray arası uzunluğu 4 feet 8,5 inch’miş. Niye 4 feet gibi düz bir rakam değil de, hesabı zorlaştıran küsürlü bir rakam seçilmiş?
Bu garip uzunluk ABD’de ilk demiryolları inşaatını yapanların İngiliz göçmenleri olmasına bağlanıyor. Çünkü İngiltere'de de rayların genişliği bu uzunluktaymış.
İngiltere’de demiryolu inşaatı tüm ölçülerini tramvay inşa geleneğinden devralmış. Yani eskinin tramvaycıları yeninin trencileri olmuş. Bu yüzden de ray genişliği 4 feet 8,5 inch kalmış.
Peki tramvay raylarının arası neden 4 feet 8,5 inch’miş? Çünkü bu uzunluk at arabalarının şaşe genişliğiymiş.
Zamanında tramvayın şasesi at arabalarının iki tekerlek arası uzunluğu baz alınarak belirlenmiş. O zamanlar iki tekerlek arası denince akla 4 feet 8,5 inch geliyormuş.
Vazgeçilmesi çok güç bir gelenekmiş bu. Çünkü malum uzunluğun İngiltere’deki tarihi, Roma İmparatorluğu’nun adayı işgaline kadar uzanıyormuş.
O zamana kadar atlı araba görmeyen adanın yarı medeni insanları, atların araba çekebileceğini Roma savaş arabalarında görmüş. Dolayısıyla İngiltere’nin ilk yolları Romalı askerlerin savaş arabaları tarafından açılmış.
İki derin tekerlek izinden oluşan bu yollar, sonraları İngilizler tarafından yapılan at arabalarının şaşe genişliğini de belirlemiş. Şaseyi kırmak istemiyorsan, yoldaki at arabası izinin uzunluğunu ölçüp tekerlekleri de bu uzunluğa göre yerleştirmek zorundaymışsın.
Aynı şekilde Avrupa’da da tüm yollar standart olarak 4 feet 8,5 inch genişliğindeymiş.
Peki Romalılar bu uzunluğu nereden çıkarmış? Arabaya koştukları atın kıçından! İki atın kalça genişliği 4 feet 8,5 inch tutuyormuş.
Başa dönelim. Tüm bunların füze rampasıyla ilgisi ne?
Solid Rocket Boosters adı verilen füzeler dünyada sadece tek bir firma tarafından yapılıyormuş. Thiokol adındaki firmanın mühendisleri füzeleri ilk tasarladığında daha geniş bir şey yapmışlar ama hemen o vazgeçilemeyen 4 feet 8,5 inch genişliğine dönmek zorunda kalmışlar. Çünkü Utah’taki fabrikada üretilen füzeler tren yoluyla taşınıyormuş. Demiryolu üzerindeki tünellerin genişliği de iki atın kıçının genişliğinden biraz fazlaymış.
Kısacası ulaşım tarihi boyunca at kıçından bir türlü kurtulamamışız
1.
Akıllı purocu
Amerika'da bi adam çok değerli ve ender bulunan purolardan bir kutu almış ve bunları her türlü yangına karşı sigortalattırmış. Adam purolarını keyifli keyifli içmiş, sonra da tam sigortanın son taksidinin ödeme günü geldiğinde, "Purolarım seri yangınlar sonucunda yandı. Zararımı karşılayın" diyerek sigorta şirketine başvurmuş. Şirket taabi ödeme yapmayı reddetmiş. Gerekçe de, puroların "alışılmış" yöntemlerle yanmasıymış. Bunun üzerine adam da mahkemeye başvurmuş.
Hakim davayı adamın lehine sonuçlandırmış; çünkü elindeki sigorta poliçesinde "kabul edilemez yangınlar" diye bi madde yokmuş, purolar her türlü yangına karşı sigortalıymış. Şirket karşı davanın uzun süreceğini ve sonunda da başarılı olunamayacağı ihtimalinin yüksek olduğunu gördüğünden kararı kabul etmiş. Adama "zararı" karşılığında tam 15 bin Amerikan doları ödenmiş.
Olay asıl bundan sonra başlıyor: Sigorta şirketi adam parasını tahsil ettikten sonra polise başvurmuş ve purocuyu 24 kundakçılık olayından suçlu göstererek tutuklattırmış. Sigorta poliçesini ve mahkemedeki ifadesini de delil olarak mahkemeye sununca adamın kaçacak yeri kalmamış. Bizimki ender bulunan puroları bilerek ve isteyerek "kundaklamak" suçundan hepsi başına birer aydan toplam 24 ay hapis cezasına çarptırılmış!
2.
30 milyarlık fatura
Beraber yaşayan bir çift ilişkisini bitirmek üzereymiş. Yalnız bu kavgalı bir ayrılıkmış. O aralarda adam uzak yere, iki haftalığına iş seyahatine çıkmış. Evden ayrılırken de kıza “Sana ait ne varsa topla götür, benim bi iğneme bile dokunma. Döndüğümde seni bu evde görmek istemiyorum” demiş.
Adam seyahatten döndüğünde, korktuğunun aksine, kız arkadaşının sadece şahsi eşyalarını toplayıp gittiğini görmüş. Ortalık son derece düzenli, herşey yerli yerindeymiş. Yalnız yatak odasına girdiğinde telefonun açık olduğunu farketmiş, ahizeyi kulağına götürmüş ama karşıda kimse yokmuş. Bi süre sonra bi kadının konuşmasına benzer bi’şeyler duymuş ama çok parazit olduğundan hiç bir şey anlamamış ve telefonu kapatmış. Ama bir kaç hafta sonra telefon faturası geldiğinde acı gerçek ortaya çıkmış. Faturanın tutarı tam tamına 30 milyarmış. Bu paranın neredeyse tamamı, Almanya’daki otomatik hava tahmin raporu veren bi numarayla yapılan uzun görüşmeden kaynaklanıyormuş.
3.
Gökten düşen inek
Japon Denizi’nin ortasında, bi gemi enkazına tutunmuş 3-4 Japon balıkçı, Sahil Güvenlik tarafından kurtarılmış. Yetkililer o gün havanın son derece açık olmasına rağmen gemilerinin nasıl olup da battığını sorduğunda, balıkçılar inanılması güç bi hikaye anlatmış. Güya gökten, güvertenin tam ortasına kocaman bi inek düşmüş. Bunun açtığı delik yüzünden de gemileri bir kaç dakika içinde batış. Sahil Güvenlikçiler inanmamış tabi bu hikayeye. Adamlardan şüphelenip gözlem altına almışlar. Balıkçılar birkaç hafta nezarette kaldıktan sonra serbest bırakılmış. Çünkü adamlar gerçekten de yalan söylemiyormuş:
O dönemde bi Rus askeri uçağı Japonların hava sahasını ihlal etmiş. Japon hükümeti de doğal olarak Rusya’dan olayı soruşturmasını istemiş. Rusların istemeye istemeye, yarım ağız yaptığı açıklamadan sonra “gökten düşen ineğin” sırrı da çözülmüş. Dışişleri’nin gönderdiği özür mektubu aynen şöyleymiş. “Maalesef askeri kargo uçaklarımızdan birinin personeli emirlere uymayıp, kuraldışı davrandığından hava sahanız ihlal edilmiştir. Kaptan Pilot Yüzbaşı Arnsky’nin verdiği ifadeye göre uçağa, çalıntı olduğunu tahmin ettiğimiz bi inek alınmış. Ancak havalandıktan bi süre sonra soğuktan huysuzlaşan inek zaptedilemez bi şekilde sağa sola koşmaya başlamış. İneğin koşuşturmaları da uçağın dengesini bozmuş. İşte bu sırada yaşanan panik sırasında rota değişerek hava sahanıza girilmiştir. 30.000 fit yükseklikte ortaya çıkan bu problem ancak inek dışarı atılabildikten sonra çözülmüş ve eski rotaya dönülebilmiştir. Sizden, ortaya çıkan ihlal için özür dileriz. Olayın sorumluları ivedi bir biçimde cezalandırılacaktır.”
4.
Soğuk hava
Amerika'nın kuzeyinde bir yerlerde yeni tanışmış iki genç haftasonu kaçamağı için bir kayak merkezine gidiyorlarmış. Dışarıda fena bir soğuk varmış, acayip de kar yağmaktaymış. Çift tanışma çabaları içinde hafiften flört vaziyette, kikirdeyerek, oynaşarak hava koşullarının elverdiği ölçüde yol almaktaymış.
Ancak kızın çişi gelmiş. Delikanlı biraz dayanmasını rica etmiş. Bir süre daha gitmişler ama kız dayanamaz hale gelmiş: "Duralım, ben arabanın arkasında hallederim" demiş. Durmuşlar, kız inmiş arabayı kendisine siper etmiş, pantolonunu indirip işini görmeye başlamış. Çocuk centilmen bir tavır içinde kafasını çevirip bir kez bile bakmadan kızı beklemiş.
Kızcağız işini bitirmiş ama ayağa kalkmaya çabalıyor, ama bir türlü kalkamıyormuş. Çünkü çömelirken kalçasını metal tampona yaslamış, hava sıfırın altında olduğundan yapışıp kalmışmış. Pantolonu inik bir vaziyette olduğundan, yeni tanıştığı çocuğa da seslenip yardım istemekten utanıyormuş. Arabayı itmiş, montunu çıkarıp, kalçasına sürterek ısıtmaya çabalamış ama nafile. En sonunda can havliyle yardım istemiş delikanlıdan.
Delikanlı zaten iyice meraklandığından kopup gelmiş ki, manzara fena. Bir süre apışıp kaldıktan sonra, durumu anlayıp kızı kurtarmaya çabalamış. Ne yaptılarsa olmamış. En sonunda çocuğu aklına bir fikir gelmiş, ama bu yaşadıkları rezaleti ikiye katlayacağından, söyleyemiyormuş. Kız yerde otururken donma raddesine geldiğinden, fazla dayanamamış ve aklına gelen çözümü kıza açmış. Kız haliyle duyar duymaz "Hayır! Olamaz" şeklinde itiraz etse de; biraz düşününce başka çare olmadığını kabul etmiş. Böylece delikanlı fermuarını indirip, kızın kalçasına işemeye başlamış. Sonuçta kız kurtulmuş. Ama çift kayak merkezine kadar birbirleriyle tek kelime konuşmadan gitmiş ve ayrı odalar tutmuşlar. Böylece muhtemel bir beraberlik, son yılların en garip sakarlığı yüzünden başlamadan bitmiş.
5.
4 feet 8,5 inch
Dünyanın en gelişmiş ulaşım sistemi olan uzay gemilerinin füzelerinin genişliği 4 feet 8,5 inch imiş. Yani yaklaşık 1 metre 42 santim. Böyle modern bir araç için tuhaf olan bu rakamın ilginç bir hikayesi var.
ABD’de demiryollarının ray arası uzunluğu 4 feet 8,5 inch’miş. Niye 4 feet gibi düz bir rakam değil de, hesabı zorlaştıran küsürlü bir rakam seçilmiş?
Bu garip uzunluk ABD’de ilk demiryolları inşaatını yapanların İngiliz göçmenleri olmasına bağlanıyor. Çünkü İngiltere'de de rayların genişliği bu uzunluktaymış.
İngiltere’de demiryolu inşaatı tüm ölçülerini tramvay inşa geleneğinden devralmış. Yani eskinin tramvaycıları yeninin trencileri olmuş. Bu yüzden de ray genişliği 4 feet 8,5 inch kalmış.
Peki tramvay raylarının arası neden 4 feet 8,5 inch’miş? Çünkü bu uzunluk at arabalarının şaşe genişliğiymiş.
Zamanında tramvayın şasesi at arabalarının iki tekerlek arası uzunluğu baz alınarak belirlenmiş. O zamanlar iki tekerlek arası denince akla 4 feet 8,5 inch geliyormuş.
Vazgeçilmesi çok güç bir gelenekmiş bu. Çünkü malum uzunluğun İngiltere’deki tarihi, Roma İmparatorluğu’nun adayı işgaline kadar uzanıyormuş.
O zamana kadar atlı araba görmeyen adanın yarı medeni insanları, atların araba çekebileceğini Roma savaş arabalarında görmüş. Dolayısıyla İngiltere’nin ilk yolları Romalı askerlerin savaş arabaları tarafından açılmış.
İki derin tekerlek izinden oluşan bu yollar, sonraları İngilizler tarafından yapılan at arabalarının şaşe genişliğini de belirlemiş. Şaseyi kırmak istemiyorsan, yoldaki at arabası izinin uzunluğunu ölçüp tekerlekleri de bu uzunluğa göre yerleştirmek zorundaymışsın.
Aynı şekilde Avrupa’da da tüm yollar standart olarak 4 feet 8,5 inch genişliğindeymiş.
Peki Romalılar bu uzunluğu nereden çıkarmış? Arabaya koştukları atın kıçından! İki atın kalça genişliği 4 feet 8,5 inch tutuyormuş.
Başa dönelim. Tüm bunların füze rampasıyla ilgisi ne?
Solid Rocket Boosters adı verilen füzeler dünyada sadece tek bir firma tarafından yapılıyormuş. Thiokol adındaki firmanın mühendisleri füzeleri ilk tasarladığında daha geniş bir şey yapmışlar ama hemen o vazgeçilemeyen 4 feet 8,5 inch genişliğine dönmek zorunda kalmışlar. Çünkü Utah’taki fabrikada üretilen füzeler tren yoluyla taşınıyormuş. Demiryolu üzerindeki tünellerin genişliği de iki atın kıçının genişliğinden biraz fazlaymış.
Kısacası ulaşım tarihi boyunca at kıçından bir türlü kurtulamamışız